12 Ağustos 2013 Pazartesi

Toulouse Macerasi Vol.3

3. Gun sabahi bir onceki gecenin verdigi uykusuzluk ve yatagima alismanin huzuruyla yataktan zor kalktim. Surune surune banyoya gittim ve hazirlandim. Nedense sali
gunlerini hic sevmem. Hep bir ugursuz gelmistir bana. Kosa kosa bizi konferansa goturen servise yetistim ve son kisi olarak bindim.

Oglen yemekte fume ordegi baslangic olarak kullanmislardi. Her zamanki gibi istemedim. Allahtan somon var, yoksa n'apardim Tanrim!

Somonlu baslangic, patates puresine batirilmis lezzetsiz bir tavuk. Tatli guzeldi neyseki; ayni zamanda ogleden sonra ikramlari da :) 

Ardindan muthis bastiran uykularimizla bugunku seminerimizi de tamamladik. Bugun seminer sonrasi kokteyl var. Hep beraber bir seyler yedik ictik ve tika basa doymus olarak saat 7 ye dogru sehir merkezine birakildik.

Geldigimden beri Toulouse'un hep yasanilasi bir sehir oldugunu dusundum. Ne yazik ki 7 den sonra burada cogu yerin kapanmasi sosyal hayati olumsuz etkiliyor. Bir cop bile alamadan odama geri donmustum ki dun tanistigim kizlardan biri musaitsem bulusmak istediklerini yazmis. Tabii hemen kabul ettim ve otelden firladim.

Cogu gurbetcimiz gibi onlar da yurda donme plani icindeler. Oturup iki ulkeyi karsilastirma firsati bulduk. Yarin erken bulusup gezmek icin de sozlestik. 

Yarin dorduncu gunum ve alisveris icin son 2 gun. Daha minik yegenime, sevgilime, annemlere bir cop bile almis degilim, elimde koca bir 0. Kizlardan umitliyim, umarim bisiler buluruz yarin....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder