20 Ağustos 2013 Salı

Easyjetle Yolculuk

Toulouse tayim. Yanımda kabin bagajı ebatlarında ufak çantam ve elimde pek de minik sayılmayacak el çantam var. Biletimi easyjetten internet üzerinden aldım tabi ki de kabin bagajım olduğu için ekstra bagaj ücreti ödemedim. Uçağın kalkış saatini beklerken gözüm yandaki çifte takılıyor; büyük bir telaş içindeler valizlerini boşaltıp valiz sayısı azaltıyorlar. Söylentiler başlıyor yavaş yavaş bagaj konusunda. Biraz telaşlanıyorum bagajımı vermediğim için ama internette konu hakkında biraz gezinti yaptıktan sonra rahatlıyorum; çok da önemsemiyorlar belki de diyorum.

Derken boarding başlıyor. Çantamı önüme asıyorum; kabin bagajım elimde. Sıra bana geldiğinde bagaj ücreti ödemem gerektiğini söylüyorlar tek bagaj hakkımız var ya hani diyorum Türk mantığıyla. Hayır diyorlar o el çantanız için. İnanamıyorum. Bizim low cost şirketlerimizi bile 12 kg bagaj izni verirken Easyjetin bu uygulaması şaşırtıyor. Ya diyorlar el çantanızı boşaltın kabin bagajı içine ya da ekstra ücret ödeyin. Tahmin edeceğiniz üzere bagajımda ekstra bir yer yok. Çaresiz kabul edip paşa paşa ödüyorum. Bu arada bir bayan yanımda kavga etmeye başlıyor. Minicik bir postacı çantası ve laptop çantası var. Kadıncağız ısrarla bu iki çantanın bir bagaj bile etmeyeceğini söylüyor. Yine de kabul etmiyorlar ve sesler yükseliyor.

Sonuç olarak ikimiz de uçağa biniyoruz güç bela. Meðer bu şirketin asıl karı böyle bagajlardan geliyormuş. E tabi neredeyse uçak biletine yakın bagaj ücreti ödedik :) Uçaktaki ikramlar da ücretliydi tahmin edeceğiniz üzere. Açıkçası uçarken bakımından da kuşkuya düşmedim değil. İniş takımlarının açılırken kapanırken çıkardığı sağır edici gürültü, sağ tarafından taxi sırasında gelen gıcırtı çok önemsenmeyecek gibi değildi.

Bir daha Easyjetle uçar mısın deseler mecbur kalırsam fiyatları için evet ama mutlaka bagajım için önceden ücret ödeyip yanıma da kocaman bir valiz alır rahat rahat uçarım derim :)



16 Ağustos 2013 Cuma

Penti'de Indirim Var!

Kizlarduydunuz mu?  Penti’de %70’e varan indirim var. Plaj urunleri birbirinden güzelbikinilerinizi alt üst farklı farklı seçip isteginizi giyme imkanınız var. Özellikle üst ve alt bedenleri ayni olmayan bayanlar için mükemmel düşünülmüş.  Benim gibi klasik bikinilerden hoşlanmayanlar için ise kafama gore ne istersem alacağım seçenekleri var. Üstelik aynı desenden sadece bir model de çalışılmamışister ipli isterseniz daha kapalı altları ucgen veya straplez üstleri ile birçok seçenek sunuyor.  Ben de bu gidişimde minik yeğenime bikini ve kendime de sarı bikini sectim.  En kısa zamanda yeniden gidipkoleksiyonuma yeni urunler ekleyeceğim!

Avene Thermal Spring Water Sprey

Bloga geri dönüşüm bomba gibi olsun yeni yeni yerleryeni yeni ciciler hep bizimle olsun. Evet sevgili blogum son 1-2 aydırdört gözle beklediğim nişanımdıramazandı ,bayramdı derken
zaman su gibi aktı gittiBen seni unutmuş gibi görünsem de aklim kalbim hep seninleydi.

Bu sürede neler mi yaptım? Bol bol gezdimalışveriş yaptım vebomba gibi haberleryeni trendlermekan keşifleriyle geridöndüm J Haa bir de canımın içi sözlümle nişanlanarak birbasamak daha yaklaştım evliliğe. Önümüzdeki aylarda da bolbol çeyiz muhabbeti yaparız artık. Malumun zaman su misali

Bugün Avene markasının Termal Spring Water Spreyi ile ufacıkbir giriş yapmak istiyorum. Uzun zamandır istediğim bu ürününseyahat boyunu Fransa’da çok da iyi bir fiyata bulunca hiçkaçırmadım hemen aldım. Çantamın küçük vazgeçilmez parçasıolmaya daha şimdiden aday.

Avene markasını  bileniniz bilirülkemizde dermo kozmetikolarak bilinen eczanede satılan ürünlerdirTermal suyunmucizesi ile irritasyon geçiren ciltlere iyi gelir. Daha oncekullandığım bir ürünü bende hayranlık yaratmıştır.

Bu ürün makyaj çıkarmadaepilasyondan hemen sonratraşsonrasıbebek pişiklerindeyüzdeki kızarıklıklardakaşıntıdurumlarındayazın güneş altındayolculuklardaegzersizsonrasında ve yaralanmalarda kullanılabiliyor.

Bu ürünü yaz sıcaklarında ferahlamak için kullanmaya dahaşimdiden başladım. Etkilerinin iyi olacağından daha şimdideneminim J

İyi haftalar!

 


12 Ağustos 2013 Pazartesi

Toulouse Macerasi Vol.3

3. Gun sabahi bir onceki gecenin verdigi uykusuzluk ve yatagima alismanin huzuruyla yataktan zor kalktim. Surune surune banyoya gittim ve hazirlandim. Nedense sali
gunlerini hic sevmem. Hep bir ugursuz gelmistir bana. Kosa kosa bizi konferansa goturen servise yetistim ve son kisi olarak bindim.

Oglen yemekte fume ordegi baslangic olarak kullanmislardi. Her zamanki gibi istemedim. Allahtan somon var, yoksa n'apardim Tanrim!

Somonlu baslangic, patates puresine batirilmis lezzetsiz bir tavuk. Tatli guzeldi neyseki; ayni zamanda ogleden sonra ikramlari da :) 

Ardindan muthis bastiran uykularimizla bugunku seminerimizi de tamamladik. Bugun seminer sonrasi kokteyl var. Hep beraber bir seyler yedik ictik ve tika basa doymus olarak saat 7 ye dogru sehir merkezine birakildik.

Geldigimden beri Toulouse'un hep yasanilasi bir sehir oldugunu dusundum. Ne yazik ki 7 den sonra burada cogu yerin kapanmasi sosyal hayati olumsuz etkiliyor. Bir cop bile alamadan odama geri donmustum ki dun tanistigim kizlardan biri musaitsem bulusmak istediklerini yazmis. Tabii hemen kabul ettim ve otelden firladim.

Cogu gurbetcimiz gibi onlar da yurda donme plani icindeler. Oturup iki ulkeyi karsilastirma firsati bulduk. Yarin erken bulusup gezmek icin de sozlestik. 

Yarin dorduncu gunum ve alisveris icin son 2 gun. Daha minik yegenime, sevgilime, annemlere bir cop bile almis degilim, elimde koca bir 0. Kizlardan umitliyim, umarim bisiler buluruz yarin....