7 Haziran 2013 Cuma

Toulouse Macerasi Vol:4

4. Gunum klasik hafta ortasi yataktan gec kalkmayi isteme sendromu ile basladi. Yine kosa kosa seminer servisine en son yetistim. Bugun yine ayni menulerden biri, ton baligi ile baslangic, somon ana yemek ve tatlilarla gunu kapattik.

Ilginctir ki bugun magazalar kapanmadan yetisebildim. Bizdeki watsonslarin tadinda kozmetik shoplar var burada. Uzun zamandir istedigim vichy nin bb kremini burada buldum. Bir arkadasimin ne zamandir istedigi vichy aqualia thermal kremi de burada buldum. 

Biraz daha dolastim ve super bir elbise begendim; ne yazik ki magaza kapaliydi. Son gun yarin kismet diyerek Pizzeria Vecchio'nun yolunu tuttum. 

Arkadaslarimin tavsiyesiyle geldigim Italyan restoraninda makarna siparis ettim. Porsiyolari buyuktu ama lezzetlerini ne yazik ki sevemedim. Fiyatlari ortalama yalniz, cok acken gidilebilir. 

Yemekten sonra biraz daha gezdim; aslinda bilerek ve isteyerek yolu uzatmak icin kayboldum :) Nasil olsa her yol buranin merkezi capitole'e cikar dedim. Dedigim gibi de oldu. Saat 10 a dogru oteldeydim.

Yarin gezmek icin son gunum; cuma kurs cikisi ver elini paris... O yuzden burada hediye isimi tamamlamaliyim. Bakalim yarin neler bulacagim??









4 Haziran 2013 Salı

Toulouse Macerasi Vol:2

Ikinci gune rahatsiz bir uyku ile basliyorum. Nedense benim gittigim yerde ilk gece horul horul uyuma luksum yok. Ilk gece uyuyamam, rahat edemem; klasiktir ben alistim.

Ustumu giyip disari ciktim; hava biraz serin. Yuruyerek bizi alacak aracin bulusma noktasina geldim. Trafige ilk ciktigimda gordugum en onemli manzara cogu kucuk 3 kapili arabalar. Bizlerin su anda begenmedigi Renault Twingo lar, Ford Ka lar en cok tercih edilen otomibiller. Ustelik hepsi 10 yasin ustunde.

Trafik bizimki kadar beter olmasa da yer yer yogunlasip, yer uer akti ve nihayet seminerin yapilacagi otele vardik. 

Ogle yemegi icin ara verildiginde otelin restoranina gectik. Menude karides, soganli ve patatesli ordek ve hindistan cevizli bir tatli vardi. Ordek yemek istemedigimden somon rica ettim. 

Kurs bitince otele donup biraz dinlendim ve ardindan sehir kesiflerim  basladi. 

Cok katli bir magazanin alt katinda gecenlerde bana boynerdeki kadinin zorla satmaya calistigi tony and guy marka sac maskesini burada 1/4 fiyatina bulunca hemen aldim tereddutsuz. Tam cikarken akici bir turkce konusma duydum ve o da ne? 3 genc kiz 3 adim otede ve bagira bagira konusuyorlar! Hemen yanlarina gidip tanistim. Ikisi kardes digeri de onlarin arkadasi olan kizlar cok seker; biri okumak icin burada kardes olanlar ise dogma buyume buralilar. 3 u de vaktim varsa benimle bir seyler icmek istediklerini soyleyince hemen kabul ettim. 

Kizlarla beraber cok guzel vakit gecirdim.  Yeniden birbirimizi gormek icin sozlestik. Ne yazik ki Toulouse'da magazalar 7 de kapaniyor ve hayat duruyor. Gozunu seveyim Turkiye'min! 10 a kadar gezerim bana misin demez :)
 
Kizlardan ayrilinca acik bir market bulup yiyecek bisiler aldim, ardindan otele geldim. Bakalim yarin nasil olacak? :)




2 Haziran 2013 Pazar

Toulouse Macerasi Vol.1:

Sevgili blogum aslinda son zamanlarda seni cok ama cok ihmal ettim; ozurlerimi lutfen kabul et. Oncelikle hem kisisel hem de bir varandas olarak ilginc gunler yasiyoruz; sonumuz hayir olsun.

Kosusturmacalardan mucadelelerden sonra nihayet Toulouse'tayim. 5 gun burada kalacagim. Ne yazik ki buraya icim husursuz geldim; İstanbul'um buyuk mucadelede....

Burada yine tercihim Crowne Plaza oldu. Taksim gibi bir caddenin uzerinde etrafi kafelerle dolu. Sehrin dokusu hic bozulmamis; buyuk binalarin altinda magazalar var. Bugun pazar oldugundan neredeyse hepsi kapali. İnsanlar evcil hayvanlariyla coluk cocuk parklarda vakit geciriyor. 

Biraz bastan alacak olursak; sabah 11 ucagiyla buraya uctum. Thy nin yemek menusu 2 secenekliydi; acikcasi bosuma gitti secmeli menu. Yol boyu hem film izledim hem de yeni aldigim moda dergilerini karistirdim. Ucagin kabin icini biraz inceledim. Mesleki olarak artik daha once dikkatimi cekmeyen ampuller, halilar konfigurasyon, koltukaraligi vb. dikkatimi ceker olmus. 

3.5 saatin sonunda Toulouse Havaalani'na indik. Sicaklik bizden bir 5 derece kadar dusuk; tam bahar havasi dedim icimden. Bu arada baska bir sirketin  calisanlaritla karsilastim. Sagolsunlar otelime kadar biraktilar beni. 

Otele vardigimda biraz dinlendim. Bu arada odayi fotograflamayi da unutmadim tabii. Kendimi biraz iyi hissedince de disari firladim.

Bizdekinin tam aksine pazar gunu tum magazalar kapali. Sadece kafe ve restoranlar acik. Sokaklarin birinde turk isimli kebapcilar dikkatimi cekti, sanirim onllara da burada kaldigim sure boyunca ugrayacagim. 

Kisacasi ayaklarim kopana kadar gezdim. Sonrasinda da kendimi otele zor attim. Bu arada butik cikolatacilardan birine ugradim ve o muthis cikolatalardan sadece goz hakkim kadar olanini aldim ;)

Simdi valizimi acip odama biraz daha yelesecegim; ardindan twitter, facebook tan İstanbul'umun takibi var. sonrasinda da guzel bir uyku cekecegim odamdaki ikramlik iyi uyku yastik spreyi ve nefes aciciyi kullanarak. Yarin yine isten sonra gezmeye devam; bu seferki hedefim sokak aralarindaki yerel magazalar olacak...

İyi pazarlar!