20 Kasım 2013 Çarşamba

Macera Dolu Amerika! (Myrtle Beach-Jacksonville)

Myrtle Beach'deki sabahımız yine bulutlu biraz da bulutluydu. Kaldığımız otelin bir ikramı olan sabah kahvaltılarımızı edip, kahvelerimizi de elimize aldıktan sonra yola çıkmak için yine hazırdık. Tabii önce ufak bir Myrtle Beach Gezisi yaptık.
Myrtle Beach güzel bir sahil şehri; sakin ve bir o kadar dinlendirici. Sahile gittiğimizde denize ve kuma dayanamayan ben ayaklarımı suya sokmayı ihmal etmedim :) Suyla uzun bir süre oynadıktan sonra Myrtle Beach'den ayrılmak üzere arabamıza bindik.
Bu seferki rotamız daha da güney, Güney Carolina idi. Uzun geçen araba yolculuğumuzda yine arabamızı dönüşümlü olarak kullanıp yer yer alışveriş merkezlerinde duraklayarak Hilton Head Island'a indik. Burada Marina'ya uğradık.Marina'da balık tutanları seyredip etrafı biraz daha seyrettikten sonra Jacksonville'e doğru yola koyulduk.
Artık hava iyice kararmış, bizim de enerjimiz iyice azalmışken Jacksonville'e giriş yaptık. Myrtle Beach'e benzeyen; fakat daha büyük daha gelişmiş bir şehir Jacksonville. Bu seferki otelimiz ise Jacksonville Staybridge Suites. Yorgun argın otelimize yerleşip günün hasılatı olan hediyelerimizi de valizlerimize yerleştirip dinlenmeye çekildik. Ertesi gün büyük gün; yaklaşık 5 gün sürecek Cruise seyahatimiz yarın başlıyor. Bakalım bizi ne gibi bir tatil bekliyor? :)


5 Kasım 2013 Salı

Macera Dolu Amerika! (2) (Washington DC-Myrtle Beach)


Arabamızı Ronald Reagan Havaalanı’ndan aldıktan sonra yağmurlu Washington öğleden sonramızı geçirmek üzere Leesburg Corner Premium Outlet’e doğru yola çıktık. Burada 3 saat kadar bir sure geçirdikten sonra ayaklarımızın ağrısına aldırmadan arabaya atlayıp bir de Ross’a gittikBilmeyenler için Ross, Amerika’da hemen hemen her eyalette ziyadesiyle var olan icinde her türlü markayı çok çok ucuza bulacağınız mağazalar zinciri. Ross’ta da 1.5 saat geçirdikten sonra Candlewood Suites’teki odamıza geri dönüp ertesi gün için deliksiz bir uykuya daldık.
Ertesi gün yine yağmurlu bir güne uyandık. Sanırım Washington DC bu mevsim yağmursuz geçmiyorya da bize özgü bir durumdu bilemedik :))Artık güneye inme vakti gelmişti.Hedefimiz Virgina’dan sırasıyla North Carolina ardından da South Carolina’ya kadar inerek Myrtle Beach’e ulaşmaktıYaklaşık 7 saatlik bir yolumuz vardıbu da bütün gün arabada olacagimiz anlamına geliyorduİlk iki satin sonunda sevgili nişanlımın hem uykusu geldi, hem de bir şeyler atıştıralım dedikEn yakın Krispy Kreme’e girdik.Krispy Kreme’lerin ABD’deki çoğu subesinde üretim de yapılıyor. Donatlar sıcak sıcak fırından çıkıp size sunulduğunda hayır demeniz imkansızlaşıyor :))
Kahve dopinglerimizden sonra araba devir teslimini aldım. Bu yol ancak iki şoförle çekilebilirdi. Amerika’da yollar bile acayip uzurlu.  Yollar hala yemyeşil. Evler aralarında en az 1 km boşluklarla konumlandırılmışApartman görmedim diyebilirim.Hepsi müstakil bahçe içinde evler. İnsan yol boyu giderken burda boyle bir hayat yaşasaydım nasıl olurdu diye hayal kurmaktan kendini alıkoyamıyor.
saatlik non-stop bir yolculuktan sonra artık Myrtle beachdeydik. Myrtle Beach sahildeküçük fakat çok hareketli bir şehir. Lunapark’larıgece klüpleri fazla. Biz yine kendimizi bir outlete atma ihtiyacı duyduk. tabii Amerika’ya gelmişiz
sevdiklerimize hediye götürmeden olmaz.  Bu sefer Tanger Outlete uğradık. Burada da bir sure alışverişten sonra Courtyard Mariott Otel’e rezervasyonumuz gereği yerleştikAldıklarımızı valizlere yerleştirip yeniden deliksiz uykuya daldık.